Üniversite katsayı farkı arttırıldı. (2003) Müfredat değiştirildi. (2004) 3 yıllık lise 4 yıla çıktı. (2005) LGS gitti, yerine OKS geldi. (2005) OKS yerine üç aşamalı SBS geldi. (2007) Üniversiteye girişte katsayı kaldırıldı. (2009) 3 aşamalı sınav kalktı, yerine tek sınav geldi. (2010) Düz liseler Anadolu lisesi oldu. (2010) 4+4+4 eğitim sistemi geldi. (2012) Tek SBS yerine tekrar çok sınav geldi. 2012) Dershaneler kaldırılmaya başlandı. (2012) TEOG ilk defa uygulandı. (2014) TEOG kaldırıldı.

(2017) ... (2017,2018,2019) Eğer bir bilim ve uzmanlık kurulu bu değişiklikleri yapıyor ise anlaşılan bu bilim kurulunun listesi gelecek yıllarda da böyle uzayacak. Eğer siyaset otoritesi eğitim ile sürekli oynamaya devam ederse, liste gelecek yıllarda yeni sürprizler doğurur. Eğitim sisteminin iyi işlemediğini zaten PISA sınav sonuçları gösteriyor. Masum çocuklarımız suskun, üzgün ve endişeli. Büyüklerimiz öyle uygun gördü gene diyerek önlerine konulan sınavlara mecbur girecekler.

Aileler endişeli, acaba çocuğum iyi liseye gidecek mi derdiyle uykusuz gecelere teslim olmuş, eğitim masrafları nedeniyle ekonomisini kıstıkça kısıyor. Eğitim ve sınav sistemini uzmanlara bırakalım. Ancak, eğitimlerin çıktısı olan istihdamı, buluş yapan ve kalkınan ülkemizi konuşmamız şart. Bu yıl Türkiye’de TEOG türevi yeni bir sınava girecek öğrenci sayısı yaklaşık 1 milyon 200 bin, yaşları ortalama 14. 2019’dan sonraki ilk seçimlerde hepsi oy kullanacak.

6 yıl sonra da devlet erkeklere askerlik kâğıdı gönderecek. 5 yıl sonra (bir seçim dönemi) çocukların ortalama 600 bini İŞ-İŞ-İŞ isteyecek. Üniversite ve yüksek lisans derken 10 yıl sonra (iki seçim dönemi) çocukların diğer 600 bini İŞ-İŞ-İŞ isteyecek. Gelecek nesillere nasıl iş bulacağımızı tartışmak yerine tartıştığımız şeylere bakın: müfredat, okul servisleri, okula alınacak testler, sınavlar... Türkiye’de her yıl ortalama 1 milyonun üzerinde çocuk ilkokula kayıt yaptırıyor.

Bu durumda, ülke olarak her yıl (2017, 2018, 2019... 2025...) ortalama 600 bin sağlam ve tutarlı istihdam yaratmamız gerek. Yılda 600 bin iş yaratmak için reelde en az yüzde 6 büyümek gerek. İşte bu yüzden Türkiye’de genç işsizlik oranı bir türlü yüzde 21’lerin altına düşmüyor. Biz ne tartışıyoruz? TEOG, MEOG veya adı başka bir sınav. Her yıl 600 bin kişiye nasıl iş bulacağız? Dünyada akranları ile nasıl yarışacaklar? Bu soruları yürekten soran yok!

Genç nüfusumuz var demekle her şey bitmiyor. Güney Kore gibi arkadan gelerek zirveye çıkan bir ülke olmak istiyorsak, tartışılacak ve yapılacak tek şey, siyasete ve politikaya mahkûm olmuş bir eğitim sistemi kurmak ve oluşturmak yerine İSTİHDAM yaratan, ÜRETİM ve BULUŞLAR yapan bir eğitim modeli kurmak.

İŞKUR’un istihdam tedbiri olarak Trabzon’da 2017 yılında 8.500 kişinin üzerinde kişiye iş vermesi bir istihdam yaması oldu ama bana meşhur atasözümüzü hatırlatıyor. “Hazıra dağ dayanmaz.” Benden söylemesi; eğer tanıdık bir milletvekili varsa dolaplarına bakın, ülkemizin kalkınma çalışmaları mı var yoksa klasör klasör iş bulma sözü verdiği özgeçmişler mi? MEOG sistemi geldi. (2017) Bu arada iyi eğitim sistemi kurup ülkeyi kalkındıramazsak daha çok zamlar gelir.