Cep telefonun numarasının içerisinde bile 61 var!

Bire bir tanığıyız. Sever Trabzon’u, Trabzonspor sevdalısıdır Fatih Terim.

Bazıları şu an ironi yaptığımı düşünebilir.

Değil. Fatih Terim’i bilen ve yaşayan, Trabzon’a ve Trabzonspor’a ne kadar önem verdiğini çok iyi bilir.

Düşünebiliyor musunuz, Adanalı olacaksınız, ömrünüzü İstanbul’da geçireceksiniz ama Trabzon denince olaya çok başka bakacaksınız.

Fatih Terim’le yaşadığımız bir görüşme sonunda bakın nelere şahit olduk: Önceki akşam Trabzonspor’un efsane kadrosunda yer alan ağabeylerimizle bir araya geldik.

Konu konuyu açarken, bir iş için Fatih Terim’i arama gereğini duyduk. Zira O’nun oluru gerekliydi bir konu için. Numarayı cevirdik, telefon iki üç kez çaldı ve telefonun diğer ucunda Fatih Terim vardı. Terim’e kendimizi tanıttık, sohbetimizdeki isimleri söyledik.

Sonra da meramımızı anlattık. Dinledi, cevabı ‘Ne demek’ oldu. Kapattı. Sadece birkaç dakika sonra O aradı bizi, istediğimiz işi yapmıştı, bunu söyledi. Fatih Terim konumu itibarıyla kolay ulaşacak bir insan olmadığını hepimiz biliyoruz. Ama hiç de öyle değil, anlattık.

Telefonumuzu açtı, hiçbir kibir yapmadan, üstünlük taslamadan nazik bir şekilde, en önemlisi asla hak-hukuk çiğnemeden isteğimizi yerine getirdi. Fatih Terim’in neden çok sevilip saygı duyulduğunu böylece bir kez daha anlamış olduk. Helal olsun hocaya.

VERİN GİTSİN

Ekici olayı adeta bulmacaya döndü. Bir gün ‘gitti’ denildi. Sonra ‘gidecek’ oluyor! Sonra sözleşmeni 2.5 yıl daha uzatması için yeni bir teklif yapılacağı belirtiliyor.

Mehmet Ekici olayı papatya falına döndü… Cuma günü maç var, halen “gidecek-gitmeyecek” muamması var. Bu saatten sonra yönetim kurulunun yapacak olduğu tek şey var: O da Mehmet Ekici ile en kısa sürede yolları ayırmak.

Bundan sonra bu oyuncu Trabzonspor’a ne verebilir ki? Belli ki kafa olarak Trabzonspor’u çoktan bitirmiş. Hiç düşünmeyin. Verin gitsin!